İstanbul’da Pangaltı ile Şişli arasındaki semte adını veren Osman Bey, 1882-90 yılları arasında Sultan II. Abdülhamit’in başmabeyincisiydi. Bu hizmeti sırasında “padişaha yakın kişi” anlamına gelen “Serkurena-i Hazret-i Şehriyari” unvanını aldı. Osmanbey semtinde çocukları için konaklar inşa ettirerek, kozmopolit bir yaşam alanının doğmasına önayak oldu. 1860’ların sonunda oğlu Ali Cevad Bey ile Nuruosmaniye’de kurduğu, daha sonra Çemberlitaş’ta faaliyetine devam eden Matbaa-i Osmaniye’de 1000’e yakın eser bastı. Saraydan ilk kez Kuran-ı Kerim basma iznini aldı ve uzun yıllar tekel olarak sürdürdü. 1886 yılında çıkarılan ferman ile Beykoz Hamidiye Kâğıt Fabrikası’nın kuruluşunu gerçekleştirdi. Torunlarından Nedret Kuran’ın bu çalışmasında, aralarında Gazi Edhem Paşa, Süreyya Paşa, Tevfik Paşa gibi dönemin öne çıkan isimlerinin de bulunduğu Osman Bey ve ailesinin, son dönem Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemine karşılık gelen yaşamöyküsünü okuyacaksınız.