Gündelik yaşantımızda duyduğumuz ya da maruz kaldığımız, dijital, web 2.0, sibernetik, robotik, yapay zeka, hologram, QR kod gibi kelimeler ya da, upload, download gibi komutlar, sanki geleceğin geldiğini, o günün bugün olduğunu çağrıştıran niteliktedir. Kitabın adındaki ‘dijimodern’, içeriğini özetlediği gibi aynı zamanda da yeniliği ve farklılığı çağrıştıran bir değişimi işaret eder. Hızla gelişen teknoloji ve dijitalleşme sayesinde geleceğe doğru değişim gerçekleşmektedir. Henüz bilimkurgu filmlerindeki gibi uçan arabalara binmiyor ya da Mars’ta yaşamıyor olabiliriz. Ancak bunlarında çok yakın bir gelecekte gerçek olabileceğine inandığımız, dijitalleşmenin, toplumsal, ekonomik ve kültürel etkilerinin yoğun olarak yaşanmaya başlandığı, ara bir geçiş sürecinde, yani dijimoderndönemde, olduğumuzu söyleyebiliriz.
Postmodern dönemin ölümü ve yerine geçecek dönemin ne olacağı, bir dizi kuramcının ve felsefecinin uzun zamandır tartıştığı bir konudur. Biz bu kitapta, dijital teknolojilerinin reddedilemeyen gelişimini merkeze alarak, dijimodern kurama doğru bir yolculuk öneriyoruz. Bunu yaparken de dijimodernizmin, iletişim ve etkileşim biçimlerimizi ve aynı zamanda da medyayı tüketme yollarımızı dönüştüren, fantastik bir değişim olduğunu kabul ediyoruz. Dijimodernizm meşru bir değişimdir, medya tüketimi, tüketiciler, pazarlama ve reklam üzerindeki sınırsız etkileri de ayrıca kabul görmüştür. Dijimodern dönem, reklam ve pazarlama yönünden de, tüketicinin aktif olduğu, yoğun bir etkileşim süreci gerektirmektedir. Ancak dijimodern tüketicinin bunlara katılım sağlamaktan oldukça uzak ve tahammülsüz olduğu, kuramsal dayanaklar ve bir araştırma süreciyle birlikte değerlendirilmektedir.