İnsan hayatı boyunca musibetler, hastalıklar, sıkıntılar yaşar.
Bu dertlerle baş edemedikçe içinde yaralar açılır.
Açılan yaralar zamanla depresyona, depresyonsa insanın içinde sessiz bir çığlığa dönüşür..
Öyle bir çığlıktır ki tüm bedeni kaplar…
Hayattın lezzeti biter.
Gözler görmez, kulaklar işitmez olur ve insan sadece nefes alıp veren bir varlıktır artık…
Ama aslında dertler kulunu çok seven Rabbin aşkına davetidir.
Çünkü bilir ki, insan çok rahatta iken “Allah” demez.
Nasıl bir anne evladının yanlışa sapmaması için önüne engeller koyar ise
Allah’ta sevdiği kulunu dertlerle yoluna aşka çevirmek ister.
Kulun ise önünde iki yol vardır: “Ya aşka kavuşur mutlu olur, ya da sonsuz bir huzursuzlukta boğulur.”
Sizi bilmem ama ben dertlerimin üstesinden gelip aşka kavuşma yolunu tercih ettim.
Aşktan önceki ve aşktan sonraki duygularımı ve O’na giden dertlerimi merak ediyor musun?