Devlet, toprakları üzerinde yaşayan insanlarla ilgili son sözü söyleyebilme gücüne sahip; üstelik aksini yapmak isteyenleri, fiziki şiddet kullanarak, kendine boyun eğdirebilir de. Devletin bu vasfı, ikna yoluyla değil de gerekiyorsa fiziki şiddet kullanarak başkalarına kendi “iyi hayat anlayışı”nı dikte ettirmek isteyenler için oldukça önemli. Meselâ, yıllarca süren “zorunlu eğitim”, devlet eliyle insanları bir kalıba dökmek için inanılmaz bir fırsat sunar. Kısaca devlet, biz fanileri ayartıcı bir tabiata sahip.
Bu kitap, devlete dindar eleman yetiştirme gibi masum iddiaları da bulunan ama bir yerden sonra devlette yok olan (fena fid-devlet) bir hareketin, bürokratik bir darbeyle Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirme çabasının hemen ertesinde basılmış oluyor. “Paralel yapı” diye ifade ettiğimiz bu hareket, devleti ele geçirmek isteyen son hareket de olmayacak, kanaatimizce. Zira bizdeki gibi oldukça iri bir devlet, hep, birilerinin iştahını kabartmaya devam edecek. Fenafid Devlet, bir bütün olarak bakıldığında, buna dikkat çekmeyi hedefliyor. Bizleri, devletin ayartıcı gücünden uzak durmaya davet ediyor.