Belki de derinlerde kalan, aslına hasretin kokusudur Toprak Kokusu. Dünyanın her neresinde olursa olsun duymayanı bilemeyeni yoktur. Her yürek başka bir şey bulur bu gizemli kokuda. Emektir, ekmektir, gönüldür, sevdadır, yârdır, yarendir. Ve insana en güzeli, doğduğu yerdir, vatandır.
Kimliktir toprak, kimliklerdir kazanılan. İnsanın, kendini arayışının hem yolu hem menzilidir. Kültürdür, inançtır, töredir toprak. Gör bereketini…
Usta, “Öğrenecek çok şey var Mehmet!” dedi.
Mehmet, “ Usta, kimdir bu Can Ali?” diye sordu.
Elif, “ sözüm var, ikrarım var; ya ölüsü ya dirisi,” dedi.
İbrahim, ahde vefanın adıdır bu topraklarda.
Cümle kimlikler bizim. Toprak Kokusu, beşerin insanlığa yolculuğunda, zor olanın güzelliğinde bizi çağırıyor. İnsan olma makamına değmez mi?
Hz.Mevlana’nın, “Ne olursan ol, gel!” çağrısına davettir bu.
Ve Nazım’ın dediği gibi, “ Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.”