Mahşer Yolcuları
Eski Od Er dilinde yazılı kitap işte artık elindeydi, ona dokunmaya cesaret edemiyordu. O kitaba nice dedelerin, şamanlaıın, ataların eli değmişti. Nice bin yılların ağırlığı vardı o kitapta. Gözleri yaşardı. Sandığı dikkatlice aldı. Üfleyerek tozunu dağıttı sonra ise kitabın üzerini temizledi. Gümüş sandığın üzerine çizili ebediyet sembolünü eliyle okşadı ve kalbinin üzerine koydu.
Od Erleri, Hakikate yürüyen o kahraman yiğitleri, ruhunda hissetti. Tarihin derinliklerinden haber veren hakikatin sırlı sesi kulaklarında çınlıyordu. O anda gözlerinin içine dikkatlice bakan olsaydı, adeta dünyanın yaratıldığı günü görebilirdi. İşte sır elindeydi!
Asırlardır gizli kalan bilgi, dünyayı yerinden oynatacaktı.