Bir Yurttaşlık Heterotopyası
Özerklik, Türkiye’ye mahsus tartışılan bir konu değil. Dünyada etnik-ulusal sorunların yaşandığı, tanınma ve kimlik taleplerinin, kolektif grup haklarının, selfdeterminasyon talebinin olduğu ve de neoliberal küreselleşmeye karşı kurucu direniş pratikleri bağlamlarında konuşulan konulardan biri. Türkiye’de ise demokratik özerklik adıyla Kürt sorununun çözümü için radikal bir demokratikleşme programı olarak yakın zamandır tartışılıyor. Çetin Gürer bu çalışmasında, hem Avrupa ve Latin Amerika örnekleri üzerinden dünyadaki özerklik tartışmalarını hem de Öcalan, PKK, BDP ve DTK gibi aktörlerin perspektifinden, tanım ve tartışmalarından hareketle demokratik özerkliği inceliyor.
Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi, Kürt aktörlerin savunduğu demokratik özerklik çerçevesinde gerçekleşir mi bilinmez, ancak Kürt siyasal hareketi için demokratik özerklik şimdilik kurucu bir paradigma. Demokratik özerkliğin ötesinde ya da gerisinde, başka herhangi bir model ufukta görünmüyor. Peki, ama Kürt siyasal hareketi demokratik özerklik ile ne sunuyor? Rojava özerk yönetimi neden demokratik özerklik olarak tanımlanıyor?
Çetin Gürer’in bu çalışması, konunun hem teorik söylem düzeyinde kuruluşuna hem de pratikte yaşanan değişim ve dönüşümlere yakından bakmak isteyenlerin başvuracağı temel bir kaynak.
Demokratik özerkliği kapsamlıca ve etraflıca inceleyen ilk akademik çalışmalardan.