Cennet’in güzelliği adı gibi, güzelliğini yaylalarda ve şehirde duymayan yoktu. Yayla evleri de çevredekilerden farklıydı. Önce bahçe kapısına zil bağlandı, sonra küçük çanların titremesiyle, atalardan armağan ipi çekilince çıngırak sesleri çıkaran ipli bir sistemle, adı "Çıngıraklı Ev" oldu. Susayan, ufak tefek kaza geçiren meraklı işçilerin çoğu eve özlem ve hayranlıkla bakıyorlar, ilerde böyle bir yayla evini yaptırmanın tatlı hayalleriyle, sözü evin güzel kızı Cennet’e bağlayıp yutkunuyorlardı. Yazar kitabında; Cennet’in gıpta ile bakılan yaşamından ibretlik kesitler sunarak, okurun, yaşamın kadına dair boyutlarını daha kolay algılamasını sağlayacak yeni kanallar açıyor.