Zamanın bir yerlerinde yüzyıldan yüzyıla zıplayan, İstanbul'dan Caponya'ya uzanan, türlü çeşit oyuncaklarla gerçeklik algımızda yeni kara delikler açan, film tadında bir roman... Bu kitabın sayfalarından, bir idam mahkûmunu alnının çatından vuran tuhaf cengaverler, mezarlıkta harakiri yapıp karnına gizlediği altınları boşaltan bıyıklı Caponlar, Kanuni misali mektuplar döşenerek etrafa nam salıp racon kesen yeni yetme kabadayılar, satranç üstatlarını gözü kapalı yenebilen şairler, kapitalizmin kitabını yazan tekelciler fırlayabilir!..
Filmlere, kitaplara, rüyalara, efsanelere, uyduruk haritalara ve daha nelere nelere göndermeler yapan; olmayan yerlerin / zamanların / hayatların hikâyeleri üzerine, gülmekten kırılacağınız, harika bir kitap...
Ne derler? Bilenler bilir... Olmayan okur yorumlarından:
"Oscar kazanmış olsam hemen bu yazara verirdim, bir an bile düşünmezdim! (Nobel miydi yoksa o?)" -Pek muhterem bir yazar-
"Kalemimi kırdım attım, daha da yazmam! Mirasım Kadir Daniş'indir!"
-Pek muhterem bir diğer yazar-
"Arkadaş bu kadar mı güzel yazılır, ben mi yazdım o mu yazdı belli değil?"
-R. Ravi-
"Lanet olası pislik, ne kadar da avsıım yazmış!"
-The Neu York Flies-