Ruhun kayboluşu ve psikolojik yenilgi, bireyin ve ümmetin başına gelebilecek en şiddetli hastalıklardandır, özellikle ümmetin kalbi atıyorsa, buna karşı koymak, engel oluşturmak ve "Ruhun Dönüşü" hedefini, öncelikler basamağının en üstüne koymak zorunlu görevimizdir. Dünya döndükçe, Rabbimizin mü''minleri hâkim kılma ve nurunu âlemlere hâkim kılma konusundaki vaadi varlığını korumaktadır. O''nun yardımı, yardımı hak ettiğini düşünen kimseye yakındır. Şüphesiz gece ile gündüz birbirini izledikçe, ümmetin düştüğü yerden ayağa kalkması konusundaki ümit var olacaktır. Kesinlikle bilinmektedir ki, bu ümit, gözle görülen bir gerçek
olması için kararlı ve iman sahibi kimselere ihtiyaç duyacaktır. Yardım geciktiğinde, nefsimizi kınamamız; kaza ve kaderle mazeret bulmamamız gerekir. Aksine, bu yardımı hak edinceye kadar eksik olduğumuz konuları tamamlamak için çalışmamız gerekir.