Harp Okulu’nu 1903 yılında bitiren ve Balkan Savaşlarında 10 ay boyunca Yunan esir kampında kalan Ömer Seyfettin, 36 yaşında hayata gözlerini yumduğunda bu kısa hayatına pek çok hikâye ve roman sığdırmıştı. Kaleme aldığı bu eserinde dokuz hikâye vardır. Bu öykülerin çoğu savaş yılları içinde yayınlanmıştır. Bu dönemin sosyal yaşantısının eksik, kötü, yanlış ve gülünç yönlerini alaylı bir anlatım ile almakla kalmamış gözlerimizin önüne canlı bir anlatım ile sermiştir. Kaşağı isimli hikâyesi insanların doğu söylemesinin önemini, bir yanlış hareketin nasıl bir yanlış hayat doğurduğunu ve bu yanlışın bir daha telafi edilemeyeceğini anlatıyor.