Kahramanımız Martabak, martı ve karabatağın birleşmesiyle oluşmuş melez bir kuş. O yüzden ne martı, ne karabatak, hem martı, hem karabatak?! Üstelik bu iki kuş türünün de gizemli geçmişlerinin taşıyıcısı.
“Kaf Dağı’nda olsa da evim, gerçektir bütün söyleyeceklerim.
Anlayacağınız, masalların gerçek olduğu,
gerçeklerin masal olduğu yerdenim. Adım Martabak.
Sıradan bir kuş değilim. Biraz martı, biraz
karabatak nasıl olursa öyleyim. Martıların ve karabatakların
bütün şarkılarını ezbere bilirim. Bu karışım
şaşırttıysa sizi, serüvenimi en başından dinleyin.”
Çok eski zamanlarda, başka bir diyarda mutlu bir hayat süren martılar, martı ülkesinin anahtarı bulutlardan düşerek kaybolunca, anahtarın peşinden bulutlardan yeryüzüne doğru süzülmeye başlamışlar. O gün bugündür martılar kayıp ülkelerinden ayrı yaşıyorlarmış.
Karabataklar ise denizin altındaki mutlu ülkelerinde yaşıyorlarmış. Bir gün ülkenin kapıları ardına kadar açılmış ve denizin yüzeyine doğru büyük göç başlamış. Fakat ülkelerine dönmek isteyen karabataklar bir daha ülkelerinin kapılarını bulamamışlar. O gün bugündür denizin yüzeyinde, eski günlerin bir anısı olarak denize dalıp çıkarak yaşarlar.
Kahramanımız Martabak o yüzden hem gökyüzünün enginliğine hem de denizin derinliklerine hayran bir kuş. Böyle sıradışı bir kuşun da elbette sıra dışı bir macerası olacaktır. Öyle bir macera ki bu, hem iki kuş ırkının gizemleri açığa çıkıyor, hem de birbirini yadırgayan bu iki halk artık birbirlerine o kadar da yabancı olmadıklarını anlıyorlar.
Martabak, küçük bir kuşun dünyayı, kendisini tanıyarak, sınayarak büyümesinin hikâyesi.
Martabak’ın esrarengiz, sürükleyici ve bilgeliklerle dolu macerasını okurken martılar ve karabataklarla arkadaş olmaya, gizemli ülkenin anahtarını bulmaya hazırlanın!
Kitabı naif ve etkileyici çizimiyle Erçin Erkol resimledi. Çocukların severek okumasını katkı sağlayan, maceralı yolculukta hayal dünyasını destekleyen ve aynı zamanda anlatımı güçlendiren çizimler…
