Bugün de mezarının başı ucundayım.
Sabahın erken saatlerinde uyandım; uyanır uyanmaz yastığına sarıldım, sonra da yatağımızın yanındaki telefon kürsüsünün üstünde duran gümüş çerçeveli fotoğrafını kaldırıp öptüm, ve, fotoğrafı gözlerimin önünde tutarak, "Sen benimlesin," dedim.
Evet, "Benimlesin," dedim...