İçindeki Çocuğu Kaybetmeyenlere
Geceyi, gözlerimizin aydınlıkta dahi görmeyişini neden bu kadar içimize sindirdiğimizi anlayamıyoruz.
Oysa kalplerimizin kapanmasıyla ağır ve sonsuz bir uyku bizi kucakladı.
Bu, gaflet uykusu.
Modern çağın gürültüsü içinde kendimize sağırlaştık. Bu yeniçağ, bize getirdiğinden daha çok şeyi götürdü.
Kaybettik…
İçtenliğimizi, gülüşümüzü, kalbimizi, ruhumuzu.
Kendimizi kaybettik.
Oysa o rüya… O kutlu tepe… Şükredenlerin ve umudunu kaybetmeyip savaşanların ulaştığı tepe… Sonra zirvesindeki kutsal ağaç… Kapılar, anahtarının senin elinde olduğunu bilmediğin kapılar, anahtarı sende olan kapılar… Orada… Aralıktan sızan ışığı görmüyor musun? O son-suz rüyada…
Geceyi, gözlerimizin aydınlıkta dahi görmeyişini neden bu kadar içimize sindirdiğimizi anlayamıyoruz.
Oysa kalplerimizin kapanmasıyla ağır ve sonsuz bir uyku bizi kucakladı.
Bu, gaflet uykusu.
Modern çağın gürültüsü içinde kendimize sağırlaştık. Bu yeniçağ, bize getirdiğinden daha çok şeyi götürdü.
Kaybettik…
İçtenliğimizi, gülüşümüzü, kalbimizi, ruhumuzu.
Kendimizi kaybettik.
Oysa o rüya… O kutlu tepe… Şükredenlerin ve umudunu kaybetmeyip savaşanların ulaştığı tepe… Sonra zirvesindeki kutsal ağaç… Kapılar, anahtarının senin elinde olduğunu bilmediğin kapılar, anahtarı sende olan kapılar… Orada… Aralıktan sızan ışığı görmüyor musun? O son-suz rüyada…