Kadınlar, çocuklar ve yaşlıların kendi evlerinde mağdur edilme ihtimalleri, şehrin en tehlikeli sokaklarında olduğundan daha fazladır. Son derece cesur görünen bu iddia, mevcut araştırmalar tarafından destekleniyor. Yakın ilişkilerde şiddet ve istismar, yeni doğmuş bebeklerden yaşlılara kadar her yaştan insanı etkileyen yaygın ve yıkıcı bir sorun. Sorunun en kritik yanlarından biri ise, bu şiddet ve istismarın, evlerin kapalı kapıları arkasına saklanmış ve toplumun görüş alanından büyük ölçüde gizlenmiş oluşu!
Kitap, kişilerarası şiddetin geleneksel alanlarını ve aile dışındaki yakın istismar biçimlerini incelemesiyle hem sosyolojik hem de psikolojik bir odak sunuyor ve yakın ilişkilerde istismar sorununu ele almak için uygun sosyal, yasal, politik ve kişisel yanıtlar için bir çağrı ile sona eriyor.
Yazarlar, mağdurlara nasıl davranılacağı ve gelecekteki yakın şiddetinin nasıl önleneceği konusundaki anlayışı geliştirmek amacıyla yakın ilişkilerde şiddete ve istismar karşısında oluşan profesyonel ve sosyal tepkiyi, yaşanan gerçek şiddet olaylarına da atıfta bulunarak açıklayıcı ve duyarlı bir biçimde ele alıyor.
Editöryal bir çalışma olarak hazırlanan bu kitap zengin kaynakçasıyla bir başvuru kaynağıdır. Şiddet ve istismar konularında sahada etkin bir biçimde yer alan yazarlar, teorilere ve pratik süreçlere hakim deneyimli uzmanlardır.