Annem, dünyanın süregelen acılarına karşı modern kadının mücadelesi olarak da okunabilecek, kurtuluş umudu gibi görülen yolun acımasız bir sürgüne dönüştüğü gerçek bir hayat hikâyesi.
Arjantin’de Péron’un iktidarda olduğu yıllarda, bir İspanyol köylüsü, on beş yaşındaki kızını sefaletten kurtarmak amacıyla Arjantin’e gönderir ve kısa bir süre sonra ailenin geri kalanının da arkasından geleceğine söz verir. Ama işler yolunda gitmez, genç kız tutsak ve yalnız kaldığı hasım ülkede büyür, evlenir, kaderine karşı mücadele eder ve en acımasız sürgünü yaşar. Ardından oğullarıyla torunları, ekonomik krizden kurtulmak için İspanya’ya taşınmak istediklerini söylerler ve her şey baştan başlar.
Yaşadığı ülkedeki sıkıntılardan kurtulmak amacıyla sınırlar ötesine gitmeyi düşünürken “gitmek mi zor kalmak mı” ikilemini yaşayan tüm insanların kendini bulacağı bu duygu yüklü ve büyüleyici hikâye, Arjantinli yazar Jorge Fernández Díaz’ın, annesinin yaşadıklarının peşine düşüp öğrenmesiyle kitaba dönüştü.
Kitapla ilgili yorumlar:
“Fernández Díaz mütevazı görünen ama mucizevi sayfalardan oluşan bir metin yaratmış.” Marcos Aguinis
“Annem hayat kadar basit ve güçlü. Ama hayat bu kadar iyi yazılmadı.” José Pablo Feinmann
“Fernández Díaz sayfaları çevirdikçe hepimizi Fernández’e dönüştürüyor ve sonunda kitabı kapatırken eski bir dostumuza veda ediyor gibi hissediyoruz. İyi edebiyat da tam olarak bu. Geri kalanı laf kalabalığı.” Arturo Pérez-Reverte