Rusya’daki o vahşi yaşamın bu namuzsuzca kötülüklerini anımsamaya çalışırken, bazen kendi kendime şunu sorduğum oluyor: Bunları yazmaya değer mi? Ve giderek güçlenen bir inançla bu soruyu ‘evet’ diye yanıtlıyorum. Çünkü gerçek, o müthiş gerçek böyleydi ve bugün bile geçerliliğini korur. Hayat bizi sürekli şaşırtır: İğrenç kalıntılarının bir karınca kalabalığına benzeyen çokluğunun yanı sıra, bu kalabalığın içinde, kendilerine yol bulmaya çalışan iyilik dolu, parlak, sağlıklı ve yaratıcı insan emekleri vardır. Daha güzel, daha iyi ve daha insanca bir yaşamın tekrar geleceğine olan yıkılmaz inancımızı besleyen de işte bu güçlerdir.