“Gemi Sarayburnu’na demirleyeli sekiz gün oldu. Kamaranın penceresinden bakınca hemen orada Topkapı Sarayı, biraz ötesinde Haliç, Galata Kulesi, İstiklal Caddesi. Karşıda Kız Kulesi, Üsküdar ve Kadıköy. Hani elimi uzatsam Sultanahmet’in minarelerine dokunuvereceğim, biraz zıplasam Ayasofya’nın kubbesindeyim, bir kement atsam Boğaziçi Köprüsü’nün üzerindeyim. Bu kadar tam ortasında ve içindeyken İstanbul’a ayak basmam yasak! Burada, on beş metrekare alana bedenen hapsolmuş vaziyetteyim! Upuzun sekiz gün ve sekiz gecedir bu gemide kapana kısıldık; tam 343 kişi.”
Bu senin hikâyen…
Senin yalnızlığın, senin sessizliğin
Senin özlemin, senin sevgin
Senin ümidin, senin öfken
Senin sevincin, senin aşkların
Çünkü bu senin hikâyen…
Çünkü sen İstanbul’sun…
Tarihî mekânları, kadim kültürüyle büyüleyen İstanbul’un on muhteşem öyküsünü on usta yazarın kaleminden okuyacaksınız.
Siz okurlarımız için özenle hazırladığımız İstanbul Öyküleri kitabında; Başar Başarır’ın “Ebabil Kabri”, Buket Uzuner’in “Karantina İstanbul”, Burhan Sönmez’in “2121 İstanbul”, Gönül Kıvılcım’ın “Romantik Bir İstanbul Yazı”, Mario Levi’nin “O Evler Dile
Gelseydi”, Murat Gülsoy’un “Bu Şehir Bir Uçurum”, Murat Uyurkulak’ın
“Düşen Gözlük Güllü Madalyon”, Murat Yalçın’ın “Muhtar”, Nazlı Eray’ın
“Beyoğlu Bu Çocuğu Hatırlıyor musun?”, Nihan Eren’in “Sille” isimli öyküleri sizleri İstanbul’da unutamayacağınız bir yolculuğa çıkaracaktır.
İstanbul bir öykü, hepimiz de bu öykünün bir parçasıyız.