Halk Hikâyeleri, 70’li yılların Türkiyesi’nde kadın ve erkekler arasındaki ilişkinin tutumsal ve toplumsal açıdan ortaya koyma amaçlı kaleme alınmış bir dizi öyküden oluşmaktadır. Dönemin siyasî, sosyolojik ve kültürel dokusunu alabildiğince yansıtan bu öyküler, o günlerde muhtelif dergi ve gazetelerde neşredilmiş ve akabinde de bir kitap halinde yayınlanmıştı. Şu günlerde yaşadığımız hızlı değişim ve toplumsal dönüşüm ortamı, sadece sanatsal bakımdan değil, tarihsel gelişme bakımından da eserin yeni baskısını zaruri hale getirdi. İnsanların birbirlerine bakışları, algıları, yaklaşımları, hitap biçimleri, değer yargıları... gibi, hayatımıza ciddi etki eden hususları, Türk öykücülüğünün artık “marka” olmuş bir isminin gözüyle okumak, kitaba ayrı bir değer katmakta.