İnsan için derler ki, “gizli hazne”yi bilmek, Rabb’ini bulmak, hâsılı murad edildiği gibi kâmil olmak macerası için bu zemine indi. Kıble’sini Sevgili’ye döndürmek, vechinden gayrısının yok olacağı Hak Teâlâ’ya kul olmak için… Zira rızasından başka matlub, Kendisinden gayrı maksud yoktur.
Bilmeye talip olmak gerek, bulmayı dilemek, olmaya didinmek… İnsanın payına düşen bu. Bir şeyhin elinden tutup ummana dalmaya, vira bismillah… Başı hayır olanın sonu da hayırdır.
“Allah Teâlâ’ya hamd u sena ve Resûl-i Zî-şan’a salât u selâmdan sonra bu kitabı elinde tutan ey dost, bilmiş ol ki her Müslüman’ın ve her Âdem evladının bilmesi icap eden şeyleri ihtiva eden bu kelimeleri biz yazmadık. Hoş, bu sözler bu fakir, hakir, pür-günah dudaklardan çıktı amma aslı Allahu Azîmu’ş-şan’ın âyetlerinden, Resûl-i Zî-şan’ın hadîs-i şeriflerinden, iman ve irfan kılavuzu evliyaullah ve meşayih-i kiramdan toplandı; kendi inkişafımız ve ihvan evlatlarımın irşadı niyetiyle…
Kırk küsur sene evvel rahmetli şeyhim Muzaffer Ozak Efendi, bu fakire irşad müsaadesi verdiği zaman şu ihtarda bulunmuştu: ‘Sakın kendinden laf söyleme, sana ilham olunsa da, hakikatinden ve dinleyenlerin müstefid olacaklarından emin olsan bile söyleme. Kur’ân-ı Kerîm’den, hadîs-i şeriflerden, veliyaullahın sözlerinden ve meşayih-i kiramdan ve benden öğrendiğin şeyleri tekrar et ki âlemi doğru yola ileteceğin yerde şaşırtma…’
Biz cesaret edip bilenlerden anladıklarımızı, doğruluğunu tasdik edip hayatımızda tatbik etmeye çalıştığımız sözleri nakletmeye gayret ettik. Tevfik ve inayet Allahu zü’l-Celal ve’l-Kemal Hazretleri’nden ola!”
Şeyh Tosun Bayraktaroğlu el-Cerrâhî el-Halvetî