Elinizdeki bu kitap, Posthümanizm Kitaplığı olarak tasarlanan serinin ilk kitabıdır. Kitabın odağını posthüman ve onun şehir ve mekân kavrayışı oluşturmaktadır. Posthümanizmin tarihsel ve kavramsal yapısı incelenerek posthüman ve onun yaşadığı, yaşamak istediği şehre dair ipuçları tartışmaya açılmıştır.
Sokratik diyaloglarda karşımıza çıkan “kendini bil” (gnothi seauton) buyruğu, “Ben, insan teki, kimim?/neyim?” sorusunda bilmeyi ve eylemeyi etik, ontolojik ve epistemolojik açıdan birbirine bağlamaktaydı. Süreç içinde Hıristiyan teolojisi, mekanik kozmoloji ve kartezyen dünya tasavvuru, bu buyruktaki bilmeyi ve eylemeyi birbirinden ayırmış ve hatta birini diğerine tabi kılacak şekilde dönüştürülmesine neden olmuştur. Bilinenin ne olduğu, bilenin kim ve/veya ne olduğu, bilmenin nasıl bir bilme olduğu birbiriyle ilişkilendirilemeyecek biçimde indirgenerek parçalara ayrıştırıldığında “kendini bilmek” için yeni teknikler kurulmuştur. Bunlar, mekanik kozmolojide özne-nesne ikiliğiyle ve mekânı ve zamanı ölçü üzerinden tanımlayan rasyonaliteyle perçinlenmiştir. Elinizdeki kitapta, insanın kendiliğini merkeze alan farklı teknikleri yapısöküme uğratan, merkezliliği dağıtan ve canlılık düzeyinde yeni madde okuyuşuyla ikilikleri aşan ve kendiliği genişleten posthümanizmle hümanizmin kendilik tekniklerini nano, biyo, robo ve info teknolojilerle insanmerkezinde genişleten transhümanizm karşılaştırılarak “yeni bir felsefî antropoloji kurulabilir mi?” sorusu beden, şehir ve mekân üzerinden araştırılmıştır.