Tarih Felsefesi
İnsanoğlunun faaliyet alanlarının ve beşerî hedeflerinin genişletilmesi, çeşitlendirilmesi, daha ulvî ve daha şerefli noktalarla bağının kurulması, tarihe ve dünya hayatına daha büyük ve gerçek bir değer verdiğini ortaya koyar. İnsanoğlunun bir taraftan yeryüzünün halifesi olma özelliğini taşıyor olması, diğer taraftan yeryüzünün nimetlerine tamamen yapışıp başka herhangi bir hedef ve gayesinin olmaması onun yaratılış gayesi ile yaşantısı arasında bir denge olmadığı, aksine bir tezat bulunduğunu gösterir. Hâlbuki bütün bunlar dünya hayatının faydalarıdır. Nihayet dönüp varılacak yerlerin en güzeli Allah katındadır.