Bu kitabın hikâyesi, Ayşe Hubbî Hatun’a âit olduğu zannedilen İmâdü’l-Cihâd ile başlamıştır. Araştırmalar sonucunda söz konusu eserin Ali Dede Bosnevî’ye ait olduğu anlaşılınca süreç Ali Dede Bosnevî, Hayatı, Eserleri ve Fezâilü’l-Cihâd’ı olarak devam etmiştir. Eserin birinci bölümünde, öncelikle Ali Dede Bosnevî’nin yaşadığı dönemin sosyo-ekonomik ve siyasî görünümüne kısaca değinilmiş, daha sonra yazarın hayatı ve eserleri hakkında bilgiler verilmiştir. Burada yazarın Arapça ve Türkçe bütün eserleri ilk defa bir arada verilmiştir ki, bunlardan bir ikisi hariç tamamı Türkiye’de ilk defa tanıtılmıştır. Kitabın Fezâilü’l-Cihâd’ın Tedkiki ve Tenkidli Metni başlıklı ikinci bölümünde, önce eserin adı ve yazara aidiyeti konusundaki tartışmalar ele alınmıştır.
Daha sonra ise eserin telif sebebi ve tarihi, eserin muhteviyatı, kaynakları, edebî ve dînî değeri üzerinde durulmuş, eserin tespit edilen nüshaları tanıtılmıştır. Müteakiben metinlerin neşir esasları ile metin neşrinde kullanılan transkripsiyon sistemi ve alfabesine, sonrasında da Fezâilü’l-Cihâd’ın tenkidli metnine yer verilmiştir. Kitabın üçüncü bölümünde Ali Dede Bosnevî’nin Kur’ân-ı Kerim’in fazileti hakkında derlediği hadisleri ihtiva eden 40 hadis derlemesi ve manzum tercümesi olan Ehâdîs-i Erbaîn der Fazl-ı Kur’ân-ı Mübîn’in tedkiki ve neşri yer almaktadır. Kitabın dördüncü bölümünde ise Ali Dede Bosnevî’nin bir diğer 40 hadis derlemesi olan Kelimât-ı Ulviyye adlı manzum eserinin tedkiki ve neşri yapılmıştır. Ekler kısmında Fezâilü’l-Cihâd’ın nüshalarından örnekler verilmiş, Ehâdîs-i Erbaîn der Fazl-ı Kur’ân-ı Mübîn’in ve Kelimât-ı Ulviyye’nin tıpkıbasımları yapılmıştır.