Jeanette Winterson, “Bütün kitaplarım deneyseldir; biçimlerle oynar, geleneksel anlatı çizgilerini takip etmeyi reddeder ve okuyucuyu bir oyuncu olarak dahil eder,” diyor. Bedende Yazılı da tam böyle bir roman. Winterson koşulsuz sevginin insan bedeninde ve ruhunda bıraktığı izleri, arzulardan fedakârlığa, tutkudan ayrılığa, vazgeçişten saplantıya, tüm aşamaları tanıdık olan bir aşk hikâyesi üzerinden anlatıyor. Üstelik anlatısını toplumsal cinsiyet kodlarından, kadın ve erkeğe biçilmiş alışıldık rollerden sıyırarak okur için kişisel kılmayı başarıyor.
Winterson’ın her romanı benlik duygumuzu oluşturan arzular ve sınırlarla ilgili; korku, sınıf, ten rengi ya da beklentiler gibi aşmaya çalışmamız gereken sınırlar. Bedende Yazılı, aşkın insanı hem parçalayan hem de iyileştirip bütünleştiren gücünden, ölümcül bir hastalığın insanın benliğini nasıl yeniden oluşturduğuna uzanıyor. Oyuna katılan okur için de bir kendini keşfetme yolculuğu vaat ediyor.