Bir adam düşünün ki, ölümünden (1198) elli yıl sonra Paris’te ateşli tartışmalara konu olmuş. Üstelik, onun ileri sürmediği düşünceler onunmuş gibi tartışılmış. Adı büyük yorumcuya çıkmış. Dante’nin deyişi ile: che il gran comento feo. Yine de Dante, Divinia Comedia’sında cehenneme sokar onu. Ressam Rafael de unutmamış. Ünlü tablosu Atina Okulu’nda sol köşede başı sarıklı biri olarak çizmiş. (Kapakdaki resim Rafael’in fırçasından). İbn Rüşd, ilginç bir kişilik. Endülüs Emevi halifeliği yıkılıp yerine küçük devletçiklerin (meliklerin) kurulduğu, ardından Murabıt ve Muvahhid imparatorluklarının birbirini izlediği, ayaklanmaların eksik olmadığı.. o karışık ortamda büyüdü. Bir dönem iktidarın gözdesi aydın oldu. Önemli görevlere getirildi. Sonra gözden düştü. Sürüldü. Ömrünün sonlarında bağışlanmış olsa da, eski ünvanlarına kavuşamadı. Bu kitapta, İbn Rüşd’e giden yol, onun yaşadığı, sonra da etkilediği Fransa’daki ortam, uyandırdığı tepki anlatılıyor. Etkisi, tepkisinden ayrılamaz.