“Bunak erkek ve kadınlardan bahsediyorum,” dedi rahip yardımcısı çabucak. “Yersiz yurtsuz, yorgun insanlardan. Gün boyu Bogotá’nın dört bir yanında amaçsızca dolanan tiplerden. Dehlizlerde uyuyanlardan. Peder Almida’nın mesajlarını dinlemek istemiyorlar. Yine de ara sıra onlara bütün bu mesajları okuyorum. Sadece öğle yemeği yemek istiyorlar, hepsi bu. Ve uyumak. Hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. Yalnızca tabaklarının peşindeler.”
Muhtaçlara her gün öğle yemeği hazırlayıp dağıtan bir kilise. Kilisenin önünde biriken kuyruklar. Herkes içeri doluşuyor. Kilisenin kamburu Tancredo kan ter içinde masadan masaya koşuyor. Birkaç gün sonra yaşanacaklardan habersiz. Pederin acilen kiliseden ayrılması gerekince pazar ayinini ilk kez başka bir peder yapacak ve kilise birer birer fısıldayacak sırlarını.
Kolombiyalı yazar Evelio Rosero, Öğle Yemekleri’nde sadece kutsalı kutsallaştıranı değil, kutsalın kendisini de günah çıkarmaya davet ediyor.