Unutamamak büyük acılar yaşatır insana, eski acılar...
Bazen de unutmak acı verir, hatırlayamadığın küçücük bir ayrıntı, tatlı biran...
O küçük ve değerli an'ın etrafını temizler, havalandırır, beklersin. Bir yerlerden hayal meyal belirsin, sonra yavaş yavaş görünür olsun, şekillensin istersin. Olmaz, öylece kararıp kalır. Kederlenirsin...
Bir an'ın, bir hayatın yaşanmamış gibi olması ne kadar ürkütücü! Ama gerçek... Ne çok an, ne kadar çok hayat yaşanmamış gibi oluyor; zamanın hoyrat ellerinden kurtarılabilen yaşamaklar ne kadar az!
Şu bizim küçük hayatlarımız da bir gün elbet yaşanmamış gibi olacak. Bütün yazma çabamız, o anlardan birer küçük hatırayı dondurmaktan ibaret değil mi? Zamanın elinden kurtarmak... Bir gün, oturup birbirimize bakacağız. Çok eski zamanlardan açar gibi, kısık bir sesle konuşacağız...
Bilmem hatırlar mısın?