Miras hakkı, insanlığın tarihi kadar eskilere dayanan ve tarihsel süreç boyunca toplumsal gelişmelerden ve farklı ideolojik görüşlerden derin etkiler görmüş bir haktır. Anayasalardan önce de var olan bir insan hakkı olması sebebiyle, miras hakkı zamanla değişime uğramış ve geniş çaplı gelişmelere sahne olmuştur.
Çalışmanın ilk bölümünde, miras hakkının daha iyi anlaşılması için 1982 Anayasası'nın temel ilkelerden nasıl etkilendiği, bu ilkelerin Anayasanın temelinde yer alan hangi ilkelerle etkileşim içinde olduğu ve bu etkileşimin miras hakkının anayasal çerçevesini nasıl belirlediği incelenecektir. Devamında ise insan hakları ile miras hakkı arasındaki ilişki incelenecek, bu bağlamda miras hakkının temel bir insan hakkı olarak kabul edilip edilmediği sorgulanacaktır.
Çalışmanın ikinci bölümünde ise miras hakkının Anayasada ne şekilde düzenlendiği, nasıl sınırlandırılabileceği incelenecektir. Anayasa Mahkemesi'nin miras hakkına ilişkin iptal/itiraz ve bireysel başvuru kararları incelenerek bu kararların miras hakkının anayasal yorumu ve uygulamasına nasıl katkıda bulunduğu değerlendirilecektir. Bu bölümde, Anayasa Mahkemesi kararlarının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına da yer verilerek miras hakkının uluslararası insan hakları standartları ile uyumu sorgulanacaktır.
Sonuç olarak, bu monografi ile miras hakkı anayasal açıdan kapsamlı bir şekilde incelenmeye çalışılacak ve miras hakkının anayasal çerçevesi, insan hakları ile ilişkisi ve uygulamadaki tartışmalar derinlemesine analiz edilecektir. Bu sayede miras hakkına dair özgün ve güncel bir bakış açısı sunulması ve miras hukuku ile anayasa hukuku arasındaki kesişim noktasında yeni tartışmalara zemin hazırlanması amaçlanmaktadır.