Teknolojinin yalnızca hayatımızın değil, bedenimizin de parçası olduğu bir çağda yaşıyoruz. Sadece bir araç olarak kullanırken dahi insan hakları tartışmaları oluşturan çeşitli teknoloji ürünlerinin, insan biyolojisine de entegre edilmesinin çok daha büyük insan hakları tartışmalarına yol açacağı şüphesizdir. İnsan bedeninde yer alan bu teknoloji ürünlerinin, insan hakları ve kişilik kavramı üzerinde nasıl bir etkisi var? "İnsan Hakları Açısından Cyborg Ütopyası" bedeninde yapay parçalar bulunan insanların, cyborg olarak adlandırılıp adlandırılamayacağı tartışmasına yoğunlaşıyor.
Bu kitap, konu ile ilgili pek çok kavramın ortaya çıkış nedenlerini ve özellikle cyborg kavramının yanlış kullanıldığı alanları irdelemektedir. Cyborg kavramı dışında; yapay zeka, elektronik kişilik, yazılım, robot, makine ve çeşitli cihazlar hakkında yapılan açıklamaların zaman zaman birbirine karıştırılıyor olması sebebiyle bu kavramlar, insan hakları açısından derinlemesine bir değerlendirme ile sunulmaktadır. Bu incelemeler yapılırken hukuk kuralları ve birtakım yargı kararları da ele alınarak konu daha açık hale getirilmektedir.
Hukuk ve teknolojinin yakın ilişkisine ilgi duyan herkese yeni bir perspektif sunmayı hedefleyen bu kitabın temelinde insan onuru yer almaktadır.