Kendine Gelmeden Bir Başkasına İyi Gelemezsin
“Gerçek iletişim, bir canın başka bir cana ulaşmasıdır.”
– Doğan Cüceloğlu
Yol senin, yolcu sensin; çeşme başında kendisiyle karşılaşması, uzun uzun dertleşmesi gereken kişi sensin. İçsel iletişimin yokken kimseye iyi gelemezsin. Gönlünle bağ kurmamışken kimsenin gönlüne bağ ekemezsin. Bahçeni güzelleştirmeden bahçıvanlığından söz edemezsin. Hayat bu, eşlik etmeden sırrına eremezsin.
İnsan insana iyi gelir. Bu insanın süper güçlerinden biridir. Ama kendine gelmeden bir başkasına iyi gelemezsin. “Ya evde yoksan?” demeden önce “Ya evde yoksam!” demek gerekir. Sonuçta hakikatine ermediğin yolu kimseye tarif edemezsin. Gönlün ve zihnin bağışlayıcılığı ve dilin taşıyıcılığında hüküm bellidir: “Kendinden geçmeyen sorular da biraz eksiktir.”
“Gerçekten nasılsın?” kendine gelmenin arifesinde, kişisel ve kitlesel bir keşif yolculuğuna açık bir davettir.
Hayat, insanın kendisine refakatidir.
Ve insan önce kendine iyi gelmelidir.