Küçücük bir işaret bekliyordu benden; göz göze gelmemizi ya da ona gülümsememi... O zaman bütün engeller ortadan kalkacak, birden ahbap olacaktık. Avını gözetleyen yırtıcı bir kaplan gibi sırtı kamburlaşmış, gözleri kısılmıştı. Ona hiç bakmadım ama işe yaramadı.
Açık kapılar, küçük tufanlar, uzayan yollar, bir dua gibi yağan yağmurlar, hatıralar… Ayartan, kanırtan, küçülen, büyüyen
karşılaşmalar. Baştan ayağa saplantılar.
Gamze Güller’in biriyle Orhan Kemal Öykü Ödülü’nü aldığı iki kitabı bir arada. Bir çaydanlık gibi fokurdayan, dünyayı öpen, kahreden, sus pus oturan hikâyeler…
Beşinci Köşe ve İçimdeki Kalabalık, insan huyları ve hallerinin şehirden manzaraları, serinliği ve sıcaklığıyla, biraz öfkeli, biraz içli…