I. Dünya Savaşı Anılarım
Hukuk eğitiminin henüz ikinci yılında olan bir genç... Savaşmaktan, siperlerde gün geçirmekten, arkadaşlarının ölümü seyretmekten çok farklı idealleri var... Önündeki yıllara umutla bakıyor... Ne var ki bir gün savaş patlıyor, Osmanlı İmparatorluğu cehennemin göbeğinde buluyor kendini. Seferberlikle birlikte ''eli silah tutan''ların arasında Çanakkale Cepesi'ne doğru yollanıyor genç İsmail Hakkı Sunata. Kendisine son derece şaçma, vahşi ve insanlık dışı gelen bu savaşın içinde, belki de ''normal'' kalmayı başarabilmek için yazıyor, durmadan yazıyor. Önce Çanakkale, ardından Doğu Cephesi... ''Mülazım-ı Sanı Hakkı Efendi'', açlık, sefalet, acı ve çaresizlik dolu savaş yıllarını cephe içinde, kah siperden, kah ordugah yapılmış derme çatma köy odalarından, kah zeminliklerden bakarak anlatıyor...
Gelibolu'dan Kafkaslara, her satırında savaşın dehşetini hissettiren, sorgulatan ve acıyla kavuran bir kitap. Sunata'nın günlükleini okurken, Birinci Dünya Savaşı'nın görünmeyen yüzüne yakından bakacak, savaşın soğuğunu ve insanın sıcağını iliklerinizde hissedeceksiniz.