Pek çoğumuz artı, eksi, eşittir gibi basit matematik sembollerini sık sık kullansak da çok azımız bu sembollerin 16. yüzyıldan önce var olmadıklarını bilir. Peki, bunun öncesinde matematikçiler ne yapıyordu? Matematik bugün bildiğimiz haline nasıl evrildi? Matematik Sembollerinin Kısa Tarihi’nde matematik üzerine popüler çalışmalarıyla tanınan yazar Joseph Mazur matematiksel notasyon sistemimizin gelişiminin ardındaki büyüleyici hikâyeyi bizlere anlatıyor. Sembollerin ilk kez nasıl kullanıldığını, zaman içinde sembollerin nasıl değişim geçirdiğini ve yazılı matematiğin sembol öncesi ve sonrası dönemde nasıl uygulandığını ayrıntılarıyla açıklıyor. Matematik tarihinin labirentlerinde dolaşarak farklı kültürlerde rakamların kökenini araştıran Mazur geçtiğimiz iki yüz yıl içinde tarihçilerin bu konuda yaşadıkları anlaşmazlıklara da değiniyor.
16. yüzyıldan önce nesir ya da nazım şeklinde kaleme alınan, hatta rakamların bile yazıyla gösterildiği metinlerle yapılan retorik cebir semboller sayesinde bir dönüşüm geçirir. Bu sadece şeklen değil, matematiksel düşünceyi, yaklaşımı, anlamı, anlamayı ve iletişimi de değiştiren psikolojik bir dönüşümdür. Mazur sembollerin benzerlik, ilişkilendirme, özdeşlik, çağrışım ve tekrarlanan imgeler yoluyla bizi etkilediğini, bilinçaltı çağrışımlarla yeni fikirlere kapı açtığını, deneyim ile bilinmeyen arasında bağlantılar kurulmasını sağladığını ve temel matematik bilgisinin yayılmasını kolaylaştırdığını söylüyor. Matematiğin kelimelerden kısaltmalara, oradan sembollere uzanarak bugün bildiğimiz haline ulaşma serüveni Matematik Sembollerinin Kısa Tarihi’nde çarpıcı tarihi anekdotlar eşliğinde sizleri bekliyor…