Klasik film hayranı Bailey "Mink" Rydell, aylarını internette sadece Alex olarak tanıdığı esprili bir film tutkununa âşık olarak geçirmişti. Farklı eyaletlerde yaşamaları onları birbirinden ayırıyordu. Ta ki Bailey, âşık olduğu çocukla aynı kasabada yaşayan babasının yanına taşınana kadar.
Bailey, aklındaki şüpheler nedeniyle (gerçek hayatta garip biriyse veya daha kötüsü?) Alex'e onun şehrine taşındığını söyleyemedi. Ya da tam bir turist tuzağı olan yerel bir müzede işe girdiğini. Ya da müzenin sinir bozucu şekilde yakışıklı güvenlik görevlisi Porter Roth’un, yani yeni baş düşmanının ona her gün sataştığını. Ama hayat filmlerden çok daha karmaşıktı, özellikle de Bailey; nefret, aşk ve Porter’a karşı hissettiği bu duygu arasındaki o ince çizgiyi keşfetmeye çalışırken.
Yaz ayları geçerken Bailey, online dünyasındaki mükemmel Alex’e tutunup kalmak ile Porter’la kusurlu gerçekliğe riskli bir adım atmak konusunda seçim yapmak zorunda kalacaktı. Bu seçim düşündüğünden hem daha basitti hem de çok daha karmaşıktı. Çünkü Porter’ın da kendine sakladığı bir sırrı vardı…