Psikanaliz ile edebiyat arasında nasıl bir ilişki vardır? Psikanalitik eleştiri nasıl bir yol izler? Peter Brooks, edebi anlatılar ile psikanaliz arasındaki etkileyici ilişkileri inceleyen bir eleştirmen. Freud'un cinsel arzu ve anlatısal olay örgüsü ile erotik ve estetik biçim arasında bir analoji olduğu yönündeki varsayımını temel alan Brooks, edebiyatı insan varoluşunun temel bir parçası olarak kabul ediyor. Brooks'a göre, "insana düşen hisse"nin ortaya çıkarılması için yazarın, okurun ya da kurmaca karakterlerin değil, kelimenin tam anlamıyla edebiyatın biçimini incelemek gerekir.
Brooks, psikanalitik eleştiri fikrinin getirdiği "metne ve retoriğe dayalı" kavrayışla beraber arzunun vurgulanmasıyla şekillenen dinamik bir anlatıbilimi öne çıkararak, modern anlatıda biçimin gelişmesi için daha eklektik ve üretken bir yaklaşım öneriyor; anlatıbilimin gerekli fakat sınırlı terminolojisini psikanalizin zengin ve daha çağrışımlı diliyle destekliyor.
Psikanalizin hastası gibi metnin okuru da yorumlama ve yapılandırma eylemi içinde, teslim olduğu aktarımsal dinamik tarafından değiştirilmiş bir halde bulur kendini. Metin ve okur arasındaki hareket sırasında anlatılan hikâye bir fark yaratır.
Psikanaliz ve Hikâye Anlatıcılığı, psikanaliz ile edebiyat arasındaki zengin bağlantıların açık bir anlatımla ve örneklerle ortaya konduğu, indirgemelerden ve genellemelerden uzak, saf bir edebiyat kuramı örneği.