Kaç balona bağlasam kaldırır acaba hayallerimi bu dünya?!
Kaç kilo çeker acaba hayal kırıklıklarımın tümü?!
Kaç şişe daha gözyaşı doldurtur acaba bana bu hayat?!
Kaç kere daha kanser hücreleri gibi sarar tüm bedenimi hüzün ve yalnızlık?!
Kaç kişi daha, tam damarlarıma yaşama sevinci enjekte edecekken, enjektörü alıp elim sende oynayacak?!
Kaç dostum daha, ben ağlarken gülmeye devam edecek?!
Kaç kadın daha, öncekilerden intikam alıp rahatlarmışçasına duygularıma tecavüz etmeye devam edecek?!
Kaç defa daha, yaşadığım sorunların neticesinde varacağım, “Sen haklıymışsın be baba…” sonucuna ve bunu anca seni kaybettikten sonra anlayabilmenin
neden olduğu pişmanlığın altında ezilmeye devam edeceğim?!
Kaç insan daha hatırlatacak bana, hangi insani duygularla ısıtılmaya çalışılırsa çalışılsın insanoğlunun sütünün çiğ olduğunu ve hep çiğ kalacağını?!
Kaç kişiyi daha kandıracağız sözde kandırılmanın acısıyla?!
Kaç duygu yoksunu sevişme daha yaşayacağız tenimizin o hiç dinmeyen harını söndürmeye çalışmak için?!
Kaç, “Yenildik ama adamlığımızı kaybetmedik!” yalanı daha söyleyeceğiz kendimize ve sevdiklerimize?!
Allah’ım neden benim bu kadar çok sorum ve hepsinin tek bir cevabı var?! Ve ben ne zaman bu soruları sormaktan vazgeçip, pişmanlık duymadan hayatı yaşayacağım?!
O bilindik ses bir kez daha tekrarladı:
“Kendini kandırmaktan vazgeçtiğin zaman!..”