Zift, bastırılan seslerin, birbirini takip etmeyen günlerin,sıradanlaşan vahşetin, çöküşün ihtişamdan koparılışının, gecenin çığlıklarının romanı. İsahag Uygar Eskiciyan, tüm anlatıların, hesaplaşmaların, değer yargılarının kara bir oyukta eşitlendiği, öfkenin ziftinde karardığı bir çağın romanını yazıyor.
“Oyunlar, evet bu oyunu birileri sahneleyecek ama yollar yeniden yapılmayacak. Çukurlar doldurulmayacak.Yarıklar kapatılmayacak. İlaçlar içilmeyecek. Zamirler serbest kalacak. İsimler tek tek fotosenteze maruz bırakılacak. Güneşe çakmak gönderilecek. Düğünden önce gelinler öpülecek, damatlar damdan atılacak. Lüzum yok. İçimizde maydanoz yeşerecek. Benimki gibi olmamalı, herkes farklı ölecek. Bir mısrada adı geçen herkesin kafası kesilecek. Mısra dışarı salınacak. Çiğ çiğ yenen her şeyin kurtları büyütülecek. Gece için. Büyük gece için.”