Muhakkak ki Yeniçeriler üzerine az bilgi olduğu gibi çok sayıda kitap da yoktur. Aslında gerek Balkanlarda gerek Anadolu’da yaşayan Hıristiyan ahalinin karşı karşıya kaldığı devşirme sistemi üniter devlet yapımızın hücrelerine inilmesi için incelenmesi gereken çok önemli bir vakıadır. Nitekim bugünü anlamak istiyorsak geçmişe bir göz atmalıyız.
İzleri ne kadar silinmeye çalışırsa çalışınsın Acemi Oğlanlar inşaatlarında çalıştıkları İstanbul’un saraylarında, camilerinde, hamamlarında, yollarında ve itfaiye teşkilatında halen yaşıyorlar. Yeniçeriler ise, İstanbul’un sokaklarında, ülkemizin sınır karakollarında, polis teşkilatının temellerinde, tüm Avrupa halklarının hafızalarında, eski Osmanlı memleketi olan Bosna’da, Budapeşte’de, Zagreb’de, Selanik şehirlerinin duvarlarında hatta Viyana’nın üstünde bir gölge olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir.
Sonuç olarak, hem pratikte onları yaşatarak hem de Türkiye’de ve Avrupa’da ki arşivlerde onların izlerini sizlere sunmaya çalıştım. Bundan sonra da Türkiye’de ilk defa o döneme ait bir festival düzenleyip sonra da Yeniçeriler üzerine bir belgesel çeken biri olarak tarihin tozlu sayfalarında onların izini sürmeye devam edeceğim….