Bu kitap, maneviyatın temellerini ve insanın ruhani bir varlık olarak uyanışını ele alır. İlk adım, maneviyatın yokluğunu hissetmek ve hayatımıza yeni bir boyut kazandırma ihtiyacını fark etmektir. Maneviyat, tek bir din veya felsefeyle sınırlı değildir; Teizm, Panteizm, Budizm veya ahlaki ideallerin peşinden gitmek gibi farklı inanç ve faaliyetlerde kendini gösterebilir. Kitap, ´ruhani´ kavramını netleştirmeye çalışırken, bu terimin genellikle belirsiz düşüncelerle ve geçici duygularla ilişkilendirildiğini belirtir.
Ruhani yaşamın huzurlu ve dingin bir doğası vardır, ancak bu her zaman tutkulu veya sakin kişiliklerle uyumlu değildir. Washington gibi tarihi figürlerin büyük başarılarına rağmen, ruhani bir yaşamın derinliklerine dair öğretiler sunmaktan yoksun oldukları örneklerle açıklanır. Kitap, maneviyatın sadece yardımseverlikten ibaret olmadığını, bunun ötesinde bir dingin coşkuyla karakterize edilen özel bir yardımseverlik türü olduğunu vurgular. Bu eser, maneviyatın anlamını derinlemesine araştırırken, okuyucuya kendi ruhani yolculuğunda rehberlik etmeyi amaçlar.
