Boşlukta kendisiyle çarpışan bir karganın kendi kuyusuna tırmanması. Salyangoz olmanın tercihten tecrite dönüşmesi. Duvarları yırtılan bir mağaradan dışarı sızan karanlık. Yolculuklarıyla var olan kadınlar. Cesetleri öpen sinekler. Çukurlarını arayan ölü kelebekler. Bir tenin diğer tene dokunma aşkı. Bir martının çığlığında asılı kalan ruhlar. Oyunları sevmeyen bir çocuğun kendi içine yıkılışı. Çarpışan bir adamla bir kadından kalan enkaz. Yırtılan çeperin içinden taşan suskunluk. Kendine özgü bir dil kurmanın oldukça zor olduğu günümüzde kuşatıcı bir üslupla karşımıza çıkıyor Demet Çaltepe. Gücünü anlardan alan metinlerdeki çarpıcılık aşinalıklarımızın altında kalan mucizeleri gösteriyor bize. Hem de sarsarak. Yazar o kadar nektar bir anlatı kuruyor ki güzel susmanın çok anlatmak olduğunu gösteriyor. Estetik incinmenin anlatısı Çeper. Susmaya bir güzelleme. İnciterek.