Kendinden çıktığın yolculuğun tüm evreni değiştireceğini bilseydin ne hissederdin?
Acılarının seni çoğaltacağını, gözyaşlarının varlık tarlarını sulayacağını anlasaydın ne yapardın?
Bir gün her şey ters gitmişti, herkes sırtını dönmüştü. Suratına yemediğin tokat, kalbine saplanmayan hançer kalmamıştı. Tüm evren sanki senin yok olman için sözleşmişti. Dipsiz karanlıklara dalmıştın. Tutunacağın dal kalmamıştı.
Eğer bilseydin o anın kaderinin değiştiği an olduğunu; fark etseydin Allah’ın cemali, celalinde gizlidir. Belki o zaman kabusların son bulurdu.
Bir gün, her şey ters gitmişti. Gözyaşların okyanus, acıların ateş olmuştu. Acılarla kavrulup, gözyaşlarına dalmıştın. Ateşin harında yanan küllerin, okyanusun dalgalarında yeniden doğmuştu. Ah bir bilseydin o an kaderinin değiştiği andı. Son diye zannettiklerin sonsuzluğun anahtarıydı.
Bu kitap, bitti denilen yerde durmayıp yola devam edenlere adanmıştır.