… - Hayır! Artık tümgeneral oldunuz: yarın resmi olarak bilgilendirileceksiniz.
General Lüpen şaşkınlıkla başımı sallar.
… “Sizin, Türk’ün ve Pousse Cafe’nin öğleden sonra, daha doğrusu bu gece özgür olmanızı istiyorum.” dedi. Hepsinden öte Türk, en güçlüsüdür.
- Bir şey yapmayı planlamıyorduk, diye cevap verdi çete lideri lakayt bir şekilde.
… Lüpen ani bir cesaretle sandalyesini genç kadına yaklaştırdı.
- Dinle Cora çünkü sürprizlerin zamanı geldi. Ben de seni iyi niyetle kandırdım. Elimdeki belgeler bir arkadaşıma, Yüzbaşı Andre de Savery’ye ait; gerçekte ben Arsene Lüpen’im.
Cora de Lerne çok hevesliydi.
- Ne büyük keyif!
… - Biliyordum, dedi ciddiyetle. İşte Prens de Lerne’in ölmeden önce bana yazdığı vasiyetin bir bölümü: “Arkadaşlarından birinin, maceracı karakteri; beni korkutmayan, aksine olağanüstü Arsene Lüpen olduğuna inanıyorum! Sahte bir isim altında saklanıyor ama ne olduğunu öğrenemedim. Onları izleyin, öğrenin, onda beklenmedik bir destek bulacaksınız, o onurlu bir adam.”
