Soğuk Savaş Rusyası'ndan anılar
"Her tarihçinin yazmayı düşleyeceği bir kitap."
Slavoj Žižek
1960'ların sonuna doğru bir doktora öğrencisi, “casus akademisi” olarak bilinen St. Antony’s’den yola çıkarak Devrim sonrasının ilk Halk Eğitim Komiseri Lunaçarski hakkında tez yazmak üzere Moskova’ya gider. Soğuk Savaş’ın, akademik casus raporlarının soğuk ve yanlış dilini bir kenara bırakıp Sovyetler Birliği’ni analiz etmek için yeni bir dil, yeni bir bakış aramaktadır genç öğrenci. Aradığı bu dili, Lunaçarski’nin ailesinde bulacaktır. Lunaçarski’nin kayınbiraderi ve özel sekreteri Igor Sats’la kurduğu dostluk, Batılı tarihçiye Devrim’in kuşağını tanıtmıştır. Sheila Fitzpatrick, her köşesinde kasvet gördüğü Moskova sokaklarını, Rus romanlarından fırlamış gibi duran olağanüstü portreleri yakalamak için arşınlayacaktır artık.
Yalnız dönemin Sovyet entelektüellerinin değil, Batılı entelektüellerinin de fotoğrafını çeken Arşivdeki Casus, inanca ve devrimi yapan kuşağa bir saygı duruşu.