Yapabileceği tek şey, şimdiki dünyası mazide bir hatıra oluncaya dek hayatta kalmaktı.
Onu yurtdışında bir göreve terfi ettirdiler, çünkü fare öldürmekte üstüne yoktu. Yolculuk günü geldiğinde eski eşini, sıkıcı işyerini, sevimsiz arkadaşlarını, huysuz köpeğini ve sırlarını geride bıraktı. Salgın hastalığın ve kaosun pençesindeki C ülkesinin çöp dağları altındaki Y kentine ayak bastı. Ne var ki, havaalanına iner inmez gözaltına alınacaktı.
Çağdaş Kore edebiyatının yüz akı Pyun Hye-young, ilk romanıyla Kafka’ya bir selam gönderiyor. Küller ve Kızıl, isimsiz bir kahramanın, hiç tanımadığı, dilini bile konuşamadığı bir ülkedeki yaşam mücadelesi.