Bu kitap 1 Ocak 2021 gece yarısında Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan darbe etkisinde atamanın ardından yazıldı. Ertesi günkü ilk toplantıdan itibaren bu darbeyi kabul etmeyeceğimize ve 2012’de senatomuzda oy birliğiyle kabul edilen ilkelerden vazgeçmeyeceğimize karar verdik. Atamayı takip eden hatalar silsilesi karşısında birikimini, kül- türünü, geçmişini ve geleceğini savunan öğretim üyesiyle, öğrencisiyle, mezunuyla, emekçisiyle on binlerce bileşen gösterdi ki “Boğaziçi Ayakta!” Ülkemizde enerjimizi uzun vadeli ve evrensel konulara harcamamız gerekirken, Boğaziçi Üniversitesi kısır ve dar bir alana sürüklenmek isteniyor. İşte tam da böyle bir dönemde, insanın insan kalması, sosyal varlık olarak gelişmesi ve makineleşmekten kurtulabilmesi için Boğaziçi Üniversitesi’nin sunduğu kültürün, terbiyenin ve çeşitliliğin elzem olduğunu düşünüyoruz. Kamu yararına nitelikli bilgi ürettiğimizi ve üretmeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyoruz. Akademisyenler olarak gelecek için ortak taleplerimiz aslında açıktır: Ülkenin en parlak gençlerine hak ettikleri kaliteli eğitimi vermek, onları hem kendi yaşadıkları toprakların kültürüne, hem de başka kültürlerle rahat iletişim kuracak uluslararası kimliğe sahip olarak yetiştirmek ve hiçbir engel ve sansür olmadan öğrencilerimizle araştırma ve ortak çalışmalar yapıp birlikte bilgi üretmek. Düşünceden, düşünmekten vazgeçmiyoruz. Dayatmaları kabul etmiyoruz. Ayaktayız. Bounbaki