Sevgili okurlarım,
Ben, kendini şiire adamış birisiyim. Bu kitap içimdeki aşığa yazılmıştır. Sustuklarımın bir eseridir. Sevdaların gün yüzüne çıkmadığı bu dönemde, ben güneşin karanlık kısmını yazdım. Yazdıklarımı birer birer yaşadım.
Hayatın imtihan olduğunun farkındayız.
Ama unutulmaması gerekiyor ki, aşk; hayatın en büyük imtihanıdır.
Herkes kendi katilini tanır. Bir gece ansızın sırtınızdan kimin vurduğunu bilirsiniz. Unutulmaması gerekiyor ki, aldığın yaralar kadar büyürsün, büyüdükçe yaralanırsın. Ama her şey geçiyor… Zamanın geçtiği bir yerde, ne geçmez ki ?
Bana ölmeyi katillerim öğretti. Ben de ölü olarak yaşamayı öğrendim.Üstüme toprak atmadın, böylelikle ölmediğimi biliyorum. Sen aşkın çukuru, sana mı düştüm ben ?
Sonbahar yaprakları dökülürken, umudun dalına tutundum ben. Yere düşecek son çiçeği avuçlarıma aldım.
Avucumdaki son çiçek bana umut etmeyi öğretti…
Avucumda kalan son çiçekle bir kitap yazdım. O çiçek bana yaşamayı ve yaşatmayı öğretti.
Ben Umudun Şairi...