Bin yıldır birlikte yaşıyoruz. İyi günlerimiz de oldu, kötü günlerimiz de. Bunca zamandır yanıbaşımızdalar ama haklarında çok az şey biliyoruz. Dilleri de, dinleri de bizimkinden farklı; o kadarını biliyoruz. Üstelik bu iki husus, Ermenileri Ermeni yapan şey. Şartlar değişiyor ama onlar pek az değişiyor.
İyi ama bunca zamandır kader birliği ettiğimiz bu insanlar, tıpkı bizim gibi yaklaşık 100 yıldır Tevhidi Tedrisat Kanunu’nun tektipleştirici tezgâhından geçtikleri hâlde nasıl oluyor da hâlâ kendileri kalmayı başarıyorlar?
Cumhuriyet dönemi boyunca Ermeni okullarındaki din eğitiminin macerası sizce de ilginç değil mi?