Ev Canavarı hayatımızın çok gündelik ve vazgeçilmez bir olgusunu, yalnızca bir "ev"i merkeze alarak onun etrafındaki türlü toplumsal ilişkileri inceliyor. Şantiyeden ve evlerin fiziksel inşasından başlayan kitap, yavaş yavaş daha fazla meseleyi birbirine bağlıyor. Kentsel dönüşüm ve şehir politikalarından cinsiyet rolleri ve kimlik politikalarına, taşeronluk ve spekülasyondan sendika sözleşmeleri ve müzakerelerine, tümüyle kişisel olan düşünce ve etkileşimlerden büyük ölçekli politik ve ekonomik kuvvetlere, bireysel inanç, acı ve direnişlerden yapısal bölüme ve istikrarsızlığa pek çok konu iç içe inşa ediliyor. Alaycı, güzel ve kasvetli siyah-beyaz görsellerin eşlik ettiği metin bir bütün olarak kapitalizm eleştirisi şeklinde gelişiyor. Bazen bir işçinin günlüğü, bazen bir hikaye, bazen tarihsel bir anlatı, bazen de Marksist ekonomi politiğe giriş niteliği tadında... "Oturmak için bir yer mi arıyorsunuz? Ya da yaşamak için yepyeni bir dünya? Belki de radikal teorinin sıkıcı olmasından korkuyorsunuz. Öyleyse Ev Canavarı tam size göre bir kitap. Yazar bir can alıcı bir meseleyi ele alıyor: barınma sorunu. Sınıf analizi, gündelik yaşamın eleştirisi, sansürsüz yenilikçi çizimler ve daha fazlası... Keyfini çıkarın!" -Gilles Dauvé- "Şantiyedeki mücadelenin ve şehirde verilen kavga ile arsa mücadelesinin koşulları hakkında kapsayıcı ve okunması kolay bir analiz." -Tillsammans!- "Kısmen Marx’ın resimli kılavuzu, kısmen meta olarak ev üretiminin ve tüketiminin gündelik sonuçlarının analizi, kısmen de devrimci silahlanma çağrısı!" -Aufheben-