“Ben bu Destanı, kırıma uğramış ve henüz hesabı sorulmamış mazlum bir halkın sazının, tüm insanlığı kucaklayan dili olarak algılıyorum. Hıncını, öfkesini, ahını, kekemeliğini anlamaya çalışıyorum. Amaçladığı özgür, açık ve komünal dünya karşısında da şapkamı çıkarıyorum.”
Muzaffer Oruçoğlu