Romandan kısa oluşun ve kurmaca (yabancı dillerde fiktif) oluşu dışında, ortak yönleri yok öykü, kısa öykü ve küçük öykünün. Öykü ya da eski deyişle hikâye, belli biçim özellikleri gösterir. Bunlar, özetle önemli bir başlangıç, olay zincirinde kendini belli eden bir doruk v kesin bir sondur. Öykü, biçim özellikleri dışında içerikte, anlatı konumunda da bazı özellikler gösterir. Öykü, Avrupa edebiyatlarında genel olarak 19. yüzyılda yaygın türdü, 19. yüzyılda en kalıcı örneklerini verdi.
Bizim edebiyatımıza gelince, bizde de bazı çevrelerde küçük öyküye yukarıdan bakıldığını söyleyebiliriz. O kadar ki küçük öykü, yazarlığı ilk basamağı sayılıyor ve küçük öyküde ustalaşmış birinden artık roma beklenebileceği söyleniyor. Aslında tam tersi, küçük öykü romanda daha fazla özen ve ustalık ister, çünkü anlatı disiplininin ta kendisidir Bence edebiyatımızda, özellikle bugünkü edebiyatımızda mükemmel küçük öyküler var. Bu da şiir geleneğimizin kazandırdığı yoğun anlat yeteneğinin sonucu. Kısa kurmaca anlatı türleri bugün yalnız Amerika’da ya da Avrupa’da değil, Uzak Doğu’da, kısacası bütün ülkelerde sevile türler durumunda. Gazete, dergi gibi çağımızın kitle yayın organlarında yer alabilir oluşları, belki de bu sevgiyi besleyen bir gerçek.